Hadrianopolis Antik Kenti Rehberi ve Hadriana Palace Hotel’den Kolay Ulaşım
- Hadirana Palace Hotel

- 4 Ara
- 5 dakikada okunur
Karadeniz’in yeşil doğasının tarihle kucaklaştığı Karabük, yalnızca Safranbolu evleriyle değil, derin topraklarda yatan kadim sırlarıyla da ziyaretçilerini büyülüyor. Bu sırların en önemlisi, arkeoloji dünyasında "Karadeniz’in Zeugması" olarak anılan Hadrianopolis Antik Kenti. Yüzyıllar boyunca toprak altında sessizce beklemiş bu devasa miras, bugün muhteşem mozaikleri ve ayakta kalan yapılarıyla tarih tutkunlarını ağırlıyor.

Roma döneminin ihtişamını Batı Karadeniz’e taşıyan bu antik kent, hem arkeolojik değeri hem de sunduğu görsel şölen ile Karabük antik kentleri arasında parlayan bir yıldız konumunda. Eğer rotanızı tarihin derinliklerine çevirmek istiyorsanız, Hadrianopolis keşfi sizin için unutulmaz bir deneyim olacaktır. Bu keşif yolculuğunda konforunuzdan ödün vermemek ve bölgeye kolayca erişmek isterseniz, konaklama planınızı yaparken stratejik konumuyla dikkat çeken bir seçenekten de bahsedeceğiz. Ancak önce, bu büyüleyici antik kentin taşlarına sinmiş hikayelere kulak verelim.
Hadrianopolis Antik Kenti’nin Tarihçesi
Hadrianopolis, Paflagonya (Paphlagonia) bölgesinin en önemli kentlerinden biri olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. Eskipazar ilçesinin sınırları içerisinde, Budaklar Köyü mevkiinde yer alan bu antik yerleşim, kuruluşundan itibaren stratejik ve dini bir merkez olma özelliği taşımıştır. Kentin adı, Roma İmparatoru Hadrianus’a ithafen verilmiş olsa da, bölgedeki yerleşim izleri çok daha eskiye, Helenistik döneme kadar uzanmaktadır. Ancak kent, asıl altın çağını Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yaşamıştır.
Roma dönemi yerleşimi olarak bilinen Hadrianopolis, özellikle M.S. 4. yüzyılda Hristiyanlık dünyası için büyük bir önem kazanmıştır. Bunun en büyük nedeni, Hristiyanlık tarihinde "Stilitler" (Sütun Azizleri) olarak bilinen ve hayatlarını sütunlar üzerinde geçiren münzevilerin bu bölgede yaşamış olmasıdır. Özellikle Aziz Alypius’un (Stylos Alipios) burada yaşamış olması, kenti bir hac merkezi haline getirmiştir. Yüzyıllar boyunca Anadolu’nun kuzeyindeki inanç turizminin kalbi burada atmış, kent bu sayede ekonomik ve mimari açıdan hızla gelişmiştir.
Arkeolojik kazılar, kentin sadece bir dini merkez değil, aynı zamanda tarım, ticaret ve sosyal yaşam açısından da gelişmiş bir metropol olduğunu ortaya koymaktadır. Yapılan çalışmalarda ortaya çıkarılan yapılar, kentin aniden terk edilmediğini, zamanla değişen göç yolları ve doğal afetler sonucu önemini yitirdiğini göstermektedir. Bugün ise Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde yürütülen titiz kazı çalışmalarıyla, Hadrianopolis’in toprak altındaki görkemi gün yüzüne çıkarılmaya devam etmektedir. Her kazma darbesi, Eskipazar’ın tarihini yeniden yazmakta ve bölgeyi bir açık hava müzesine dönüştürmektedir.
Hadrianopolis’te Gezilecek Yerler
Hadrianopolis Antik Kenti, geniş bir alana yayılmış olmasıyla ziyaretçilerine uzun soluklu bir gezi rotası sunar. Kentte şu ana kadar tespit edilen iki hamam, iki kilise, savunma yapıları, kaya mezarları, tiyatro, kemerli yapılar, anıtsal kültik niş, villa ve diğer sivil yapılar, Roma mimarisinin zarafetini gözler önüne sermektedir. İşte bu antik kenti ziyaret ettiğinizde mutlaka görmeniz gereken bölümler:
Mozaiklerin Büyüsü: Kilise B ve Dört Nehir
Hadrianopolis’e "Karadeniz’in Zeugması" denmesinin asıl sebebi, taban mozaiklerindeki olağanüstü işçiliktir. Özellikle "Kilise B" olarak adlandırılan yapıda bulunan mozaikler, Hristiyan ikonografisinin en etkileyici örneklerini barındırır. Bu mozaiklerde İncil’de adı geçen dört kutsal nehir; Geon, Phison, Tigris (Dicle) ve Euphrates (Fırat) kişileştirilerek betimlenmiştir. Her bir nehir, insan ve nehir tanrısı formunda tasvir edilmiş, bu sayede dönemin sanat anlayışının ne kadar ileri düzeyde olduğu kanıtlanmıştır.
Sadece nehirler değil, mozaiklerde yer alan hayvan figürleri de ziyaretçileri hayran bırakır. Atlar, filler, panterler, geyikler ve tavus kuşları gibi onlarca farklı hayvan figürü, adeta canlıymış gibi işlenmiştir. Bu figürlerin her biri, dönemin fauna çeşitliliğini yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda dini sembolizmleri de ifade eder. Örneğin tavus kuşu, ölümsüzlüğü ve cenneti simgelerken; aslan gücü ve iktidarı temsil eder.
Roma Hamamları ve Sosyal Yaşam
Roma kentlerinin vazgeçilmezi olan hamam kültürü, Hadrianopolis’te de kendini gösterir. Kentte yapılan kazılarda ortaya çıkarılan hamam yapıları, dönemin mühendislik harikası ısıtma sistemlerini (hypocaust) günümüze taşır. Hamamların tabanlarında da yine geometrik ve bitkisel motifli mozaiklere rastlanmaktadır. Bu alanlar, antik dönem insanının sosyalleştiği, günün yorgunluğunu attığı ve politik sohbetlerin yapıldığı mekanlar olarak hayal edilebilir. Hamam kalıntıları arasında dolaşırken, zeminin altındaki sıcak hava kanallarını inceleyebilir ve Roma mühendisliğine bir kez daha hayran kalabilirsiniz.
Savunma Yapıları ve Surlar
Kentin güvenliğini sağlayan sur duvarları ve savunma kuleleri, Hadrianopolis’in askeri önemini de vurgular. Özellikle geç Roma döneminde artan akınlara karşı kenti korumak amacıyla güçlendirilen bu yapılar, bugün bile heybetini korumaktadır. Surların üzerinden Eskipazar ovasına baktığınızda, antik dönem nöbetçilerinin gördüğü manzarayı seyredebilir ve stratejik konumun önemini daha iyi kavrayabilirsiniz.
Hadrianopolis Antik Kenti’ne Giriş, Ziyaret Saatleri ve Pratik Bilgiler
Bir Hadrianopolis gezi rehberi oluştururken, lojistik detayları atlamak olmaz. Antik kent, yılın her dönemi ziyarete açık olmakla birlikte, özellikle bahar ve yaz aylarında mozaiklerin renkleri ve çevrenin doğal güzelliği çok daha canlı görünmektedir.
Ziyaret Saatleri: Yaz döneminde (Nisan-Ekim) genellikle 09:00 - 19:00, kış döneminde (Kasım-Mart) ise 08:30 - 17:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Ancak kazı çalışmaları veya restorasyon süreçlerine bağlı olarak saatlerde değişiklik olabileceğinden, gitmeden önce yerel müze müdürlüklerinden teyit almakta fayda vardır.
Giriş Ücreti ve MüzeKart: Ören yeri statüsünde olduğu için girişlerde MüzeKart geçerlidir. MüzeKart sahibi değilseniz, gişeden bilet temin edebilirsiniz.
Giyim ve Ekipman: Antik kent geniş ve engebeli bir araziye yayılmıştır. Bu nedenle geziniz sırasında rahat yürüyüş ayakkabıları tercih etmeniz önemlidir. Yaz aylarında güneşin etkisi yoğun olabileceğinden şapka ve güneş kremi bulundurmanız konforunuzu artıracaktır.
Fotoğrafçılık: Mozaiklerin flaşsız fotoğraflarını çekmek serbesttir. Özellikle sabah ışığında veya akşamüzeri "altın saat"te mozaiklerin üzerindeki tesseralar (mozaik taşları) muazzam bir parlaklığa kavuşur.
Hadriana Palace Hotel’den Hadrianopolis Antik Kenti’ne Ulaşım
Tarihi keşifler keyifli olduğu kadar yorucudur. Tüm gün antik kentin sokaklarında dolaştıktan, binlerce yıllık mozaikleri inceledikten sonra dinlenmek için konforlu ve yakın bir otele ihtiyaç duyarsınız. İşte bu noktada, bölgenin en prestijli konaklama noktalarından biri olan Hadriana Palace Hotel devreye giriyor.
Eskipazar otel seçenekleri veya Hadrianopolis yakın otel arayışında olan gezginler için Hadriana Palace, hem konumu hem de sunduğu hizmet kalitesiyle ideal bir tercih. Otel, ismini aldığı antik kentin ruhuna saygı duruşunda bulunurken, modern dünyanın tüm lüks imkanlarını misafirlerine sunuyor.
Ulaşım Rotası ve Süresi
Hadriana Palace Hotel, Hadrianopolis Antik Kenti’ne ulaşım konusunda büyük bir avantaj sağlar. Otelden antik kente ulaşım, özel aracınızla oldukça kısa ve keyiflidir:
Mesafe ve Süre: Otel ile antik kent arasındaki mesafe oldukça kısadır. Ortalama 10-15 dakikalık keyifli bir araç yolculuğu ile tarihin kapılarına ulaşabilirsiniz. Bu yakınlık, sabah erken saatlerde serin havada antik kenti gezip, öğle sıcağında otele dönerek dinlenme imkanı tanır.
Yol Tarifi: Otelden çıktıktan sonra Eskipazar ilçe merkezi yönüne giden ana yolu takip edip, kahverengi "Hadrianopolis" tabelalarını izlemeniz yeterlidir. Yolun büyük bir kısmı asfalt olup, her türlü araçla rahatlıkla ulaşım sağlanabilir. Budaklar Köyü sapağına girdiğinizde, antik kentin giriş kapısı sizi karşılayacaktır.
Toplu Taşıma: Eğer özel aracınız yoksa, otel resepsiyonundan taksi çağırmak veya yerel ulaşım imkanları hakkında bilgi almak en pratik çözümdür. Bölge halkı ve otel personeli, Hadrianopolis ulaşım konusunda size en doğru yönlendirmeleri yapacaktır.
Hadriana Palace Hotel’de konaklamanın bir diğer avantajı ise Safranbolu gibi diğer turistik merkezlere de kolay erişim sağlamasıdır. Böylece gezinizi sadece antik kentle sınırlamayıp, bölgenin tamamını kapsayan geniş bir kültür turuna dönüştürebilirsiniz.
Günlük Gezi Rotası Önerisi
Hadrianopolis ziyaretinizden maksimum verim almanız ve gününüzü dolu dolu geçirmeniz için aşağıda örnek bir rota hazırladık. Bu planlama, hem tarihi doyumu hem de fiziksel dinlenmeyi dengede tutar.
09:00 - Kahvaltı ve Enerji Toplama: Güne Hadriana Palace Hotel’in zengin kahvaltısıyla başlayın. Yöresel lezzetlerin tadına bakarken günün planını gözden geçirin.
10:30 - Hadrianopolis’e Varış: Güneş tam tepeye çıkmadan antik kente ulaşın. İlk olarak kapalı koruma altındaki mozaik alanlarını (Kilise B) ziyaret edin. Buradaki hayvan figürlerini ve nehir betimlemelerini detaylıca inceleyin.
12:00 - Hamam ve Surlar: Mozaiklerden sonra açık havada yürüyerek hamam kalıntılarını ve sur duvarlarını gezin. Fotoğraf molaları vererek manzaranın tadını çıkarın.
13:30 - Öğle Molası ve Çevre Gezisi: Antik kent gezisini tamamladıktan sonra Eskipazar merkezinde veya yol üzerindeki yerel işletmelerde yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz.
15:00 - Dinlenme: Otele dönüş. Hadriana Palace Hotel’in konforlu odalarında veya lobi alanında günün yorgunluğunu atın. Çektiğiniz fotoğrafları düzenlemek için harika bir zaman.
19:00 - Akşam Yemeği: Akşam yemeği için otelin restoranını tercih edebilir, günün kritiğini sevdiklerinizle yapabilirsiniz.
Hadrianopolis Antik Kenti, sadece taş yığınlarından ibaret olmayan, her bir karesinde yaşanmışlıkların, inancın ve sanatın izlerini taşıyan eşsiz bir mirastır. Karabük’ün bu saklı hazinesi, mozaiklerindeki detaylarla sizi Roma dönemine götürürken, doğasıyla da ruhunuzu dinlendirir. Tarihin tozlu sayfalarında bir yolculuğa çıkmak, "Dört Nehir"in hikayesini yerinde dinlemek ve Paflagonya’nın kalbini hissetmek için bu antik kenti mutlaka rotanıza eklemelisiniz.
Bu tarih dolu kaçamağı, modern bir konforla taçlandırmak isterseniz; bölgenin dokusuna uygun, misafirperverliği ve konumuyla öne çıkan Hadriana Palace Hotel kapılarını sizlere açıyor. Hem Hadrianopolis’e yakınlığı hem de sunduğu huzurlu ortam ile gezinizin en güzel tamamlayıcısı olmaya aday. Tarihi keşfetmek için geç kalmayın, çantanızı hazırlayın ve Eskipazar’ın büyüleyici atmosferine doğru yola çıkın.




Yorumlar