top of page
Hadrianopolis Antik Kenti'nde mozaik kalıntıları, tarihi yapı, antik şehir Hadrianopolis görünümü.

Hadrianoupolis Antik Kenti: Karabük Eskipazar'da "Karadeniz'in Zeugması"nı Keşfedin

Karabük'ün Eskipazar ilçesinde yer alan ve antik dönemde Paphlagonia bölgesinin kalbi sayılan Hadrianoupolis Antik Kenti, zeminindeki eşsiz mozaikleri nedeniyle "Karadeniz'in Zeugması" olarak anılmaktadır. Erken Bizans döneminin önemli bir piskoposluk merkezi olan bu kent; Sütuncu Aziz Alypius'un doğduğu topraklar olması, Kilise B zeminindeki "Cennetin Dört Nehri" (Geon, Phison, Euphrates, Tigris) mozaiği ve İncil yazarlarını simgeleyen figürleriyle Batı Karadeniz'in en değerli kültür rotasıdır.

Kentin Konumu ve İdari Tarihçesi

Coğrafi ve Stratejik Konum: Kent, günümüzde Karabük ili Eskipazar ilçe merkezinin 3 km batısında yer almaktadır. Antik dönemde, Nicomedia (İzmit) ile Amaseia (Amasya) arasındaki önemli askeri ve ticari yolun hemen kuzeyinde; Amasra’dan (Amastris) gelen tali yolun bu ana hatta bağlandığı stratejik bir noktada kurulmuştur.

İsimlendirme Süreci: Kentin bilinen ilk adı, Galatia ve Paphlagonia sınırında olduğu dönemde Kaisareis Proseilemmeneitai'dir. M.S. II. yüzyılda Kaisareis Hadrianopoleitai adını almış, Roma ve Bizans dönemlerinde ise aynı adı taşıyan diğer kentlerden ayırt edilebilmesi için "Paphlagonia Hadrianoupolis'i" olarak anılmıştır.

İdari Değişiklikler: Kent, Geç Antik Çağ'ın başında Paphlagonia eyaletine bağlıyken, İmparator I. Theodosius (M.S. 379-395) döneminde yeni kurulan Honorias eyaletine bağlanmıştır. İdari ve Dini Yönetim Ayrılığı: İmparator Justinianus döneminde 535 yılında yapılan düzenlemeyle kent idari olarak tekrar Paphlagonia eyaletine dahil edilmiştir. Ancak ilginç bir detay olarak, Hadrianoupolis Piskoposluğu dini yönetim açısından Honorias Kilisesi hiyerarşisine bağlı kalmaya devam etmiştir.

Yönetim Alanı (Territorium): Kentin idari sahası başlangıçta oldukça geniştir; Sora (tahminen Karabük, Akören Köyü) ve Kimista gibi yerleşimleri kapsamaktadır. Ancak V. yüzyılda Sora'nın ayrı bir piskoposluk merkezi olmasıyla kentin yönetim alanı daralmıştır. Ayrıca kaynaklarda Gdameon, Morea ve Kitora gibi köylerin (kome) de kente bağlı olduğu geçmektedir.

Mozaik zeminde iki kuş ve yazı detayları. HADRIANOPOLIS ANTIK KENTI Rehberi eser görüntüsü.

Piskoposluk Merkezi ve Dini Yönetim

Dini Statü ve Hiyerarşi: Hadrianoupolis, Erken Bizans Dönemi'nde (M.S. 330-565) Claudiopolis (Bolu) metropolisine bağlı bir piskoposluk merkeziydi. Bizans kilise hiyerarşisine dair bazı kayıtlarda ise kentin Gangra (Çankırı) metropolisine bağlı kaldığı belirtilmektedir.

İdari ve Dini Yönetim Ayrılığı: M.S. 535 yılında İmparator Justinianus döneminde yapılan düzenlemeyle kent idari olarak tekrar Paphlagonia eyaletine dahil edilmiştir. Ancak bu siyasi değişikliğe rağmen Hadrianoupolis Piskoposluğu, dini yönetim açısından Honorias Kilisesi'ne bağlı kalmaya devam etmiştir.

Konsillere Katılım ve Temsilciler: Kent, Hristiyanlık tarihindeki önemli konsillerde piskoposlar düzeyinde temsil edilmiştir. Kaynaklara göre katılım listesi şöyledir:

I. İznik (Nicea) Konsili (325): Piskopos Euethius tarafından temsil edilmiştir.

 

Kadıköy (Châlcedon) Konsili (451): Piskopos Theophilos katılmıştır.

 

İstanbul (Constantinapolis) Sinodu (518): Piskopos Theodoros kenti temsil etmiştir.

III. İstanbul (Constantinapolis) Konsili (680-681): Piskopos Platon katılmıştır.

II. İznik (Nicea) Konsili (787): Kentten farklı görevlerdeki din adamları katılmıştır.

Arkeolojik ve Epigrafik Kanıtlar: Kentte bulunan M.S. VI. yüzyıla tarihlenen bir yazıtta, kentte "Ioannes" isimli bir piskoposun görev yaptığı kayıtlıdır. Ayrıca VI. yüzyılda yaşamış Hierocles'in Synecdemus adlı eserinde kentin Honorias eyaleti sınırları içinde bir piskoposluk olduğu doğrulanmaktadır.

Aziz Alypius Stylites (Sütuncu Aziz)

Hayatı ve Eğitimi: Hristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşıyan Aziz Alypius (Alypius the Stylite), Hadrianoupolis'te doğmuş ve hayatının büyük kısmını burada geçirmiştir. Doğum tarihi kesin olmamakla birlikte 520-522 yılları arasında doğduğu, gençliğinde annesi tarafından dini eğitim alması için Piskopos Theodore'ye gönderildiği bilinmektedir. Theodore'nin eğitimi altında keşiş olan Alypius, 32 yaşında kente geri dönmüştür.

 

Sütun Üzerindeki Yaşamı (Stylite Geleneği): Kente döndüğünde, eski bir pagan tapınağı üzerine Martyr Euphemia adına bir kilise inşa etmiştir. Bu kilisenin yakınına bir sütun dikmiş ve yaklaşık 53 yıl boyunca bu sütunun üzerinde yaşamıştır. Bu süre zarfında sürekli dua etmiş ve kente gelen ziyaretçilere vaazlar vermiştir.

Çifte Manastır Kurucusu: Aziz Alypius'un sütununun çevresinde, biri rahibeler, diğeri rahipler için olmak üzere bir "çifte manastır" kurulmuştur. Kadın ve erkeklerin birbirine yakın yaşaması nedeniyle Bizans dünyasında nadir görülen ve yasaklanan bu manastır türünün yöneticiliğini, yaşadığı süre boyunca bizzat Aziz yapmıştır.
 

Fiziksel Çile ve Ölümü: Bazı kaynaklara göre 118 yıl gibi uzun bir süre yaşadığı belirtilen Aziz, ömrünün son 14 yılında ayaklarını kullanamaz hale gelmiş ve sütun üzerinde yan tarafına yatarak yaşamını sürdürmüştür. İmparator Heracleius (610-641) döneminde vefat etmiş ve kendi inşa ettiği Euphemia Kilisesi'ne gömülmüştür. Ortodoks Kilisesi'ne göre yortusu 26 Kasım'dır. 


Önemi ve Arkeolojik İzler: Bizans tarihinde bilinen dört büyük "sütuncu azizden" (Stylites) biridir. Kentte yapılan jeoradar çalışmalarında tespit edilen haç planlı yapının (martyrium) Aziz Alypius'un mezarı, yanındaki üç apsisli yapının ise kurduğu manastırın kilisesi (katholikon) olabileceği düşünülmektedir.

Kilise A: Mimari ve Cennet Tasvirleri

Konum ve Plan Özellikleri: Şehir surlarının yaklaşık 1.3 km doğusunda bulunan yapı, $15.86 \times 24.05$ metre ölçülerinde, Erken Bizans döneminde sıkça görülen üç nefli (sahınlı) bazilikal planda inşa edilmiştir1111. Yapı malzemesi olarak taş, tuğla ve mermer kullanılmış; duvarlar taş ve tuğlaların sıra ile dizildiği almaşık teknikle örülmüştür.

İç Mekan Düzenlemesi: Kiliseye batıdaki ana kapıdan girilir. Zeminleri mozaikle kaplı olan nartheksten (giriş bölümü), üç ayrı kapı ile ana ibadet alanı olan naosa geçilir. Naos, iki sütun/ayak dizisiyle orta, kuzey ve güney olmak üzere üç nefe ayrılmıştır. Doğuda ise zeminleri mozaikli bema ve yarım yuvarlak apsis bulunur.

 

Zengin Mozaik Programı (Cennet Bahçesi): Kilisenin en dikkat çekici özelliği zemin mozaikleridir. Orta nefin zemininde "Cennet Bahçesi" sahnesi işlenmiştir. Geometrik ve bitkisel desenler arasında oluşturulan panolarda şu figürler yer alır:


Hayvan Figürleri: Güvercin, leylek, ördek, geyik, benekli tavuk, leopar, kuğu ve mitolojik bir yaratık olan grifon tasvir edilmiştir.


Güney Nef Mozaikleri: Güney nefin zemininde, 12 köşeli yıldız motifleri arasında yer alan kare panolarda batıdan doğuya doğru sırasıyla fil, tavus kuşu, aslan, ceylan ve at figürleri işlenmiştir.


Yazıtlar: Orta nefin doğu ucunda yer alan mozaik kuşakta, yapının bir adak sonucu yapıldığını gösteren "Adak ve Kurtuluş Gereğince" ibaresi okunabilmektedir.

Tarihlendirme: Yapıda kesin bir inşa kitabesi bulunmamakla birlikte; mimari plastik parçalar, sikke buluntuları ve mozaik üslubu, kilisenin M.S. 5. yüzyıl sonu ile 6. yüzyıl arasında inşa edildiğini göstermektedir.

Mimari çizimler detaylı. Çeşitli yapı planları, kesitler ve cephe tasarımları gösterilmektedir, hadrianopolis antik kenti.

Kilise B: Dört Kutsal Nehir Mozaiği

Konum ve Genel Durum: Hadrianoupolis kent surları içerisinde, Göksu Çayı'nın yaklaşık 400 metre kuzeyinde yer alır1. Günümüze harap vaziyette ulaşmış olsa da beden duvarları, nartheks, bema ve apsis bölümleri ile zemin mozaiklerinin bir kısmı görülebilmektedir.

 

Mimari Plan ve Değişim: Kilise, $23.43 \times 14.92$ metre ölçülerinde ve üç nefli bazilikal plandadır3. Yapı iki farklı inşa evresi geçirmiştir4. İlk evrede naos (ana ibadet alanı) daha darken, ikinci evrede iç nartheksin (giriş bölümü) kuzey ve güney kısımları naosa dahil edilerek alan genişletilmiştir.

Eşsiz Mozaik: Dört Kutsal Nehir: Kilisenin en çarpıcı özelliği, orta nefin doğu ucundaki zemin mozaiğidir. Tevrat ve İncil'de adı geçen ve Cennet'ten (Eden) doğarak dünyayı suladığına inanılan dört kutsal nehir (Geon, Phison, Euphrates ve Tigris) burada insan suretinde (personifikasyon) betimlenmiştir.

Tasvir Detayı: Nehirlerin her biri ellerinde birer bereket boynuzu (cornucopia) tutar şekilde resmedilmiştir. Bu boynuzlardan akan sular, altta içinde balıkların yüzdüğü bir su birikintisi oluşturur.

Diğer Mozaik Süslemeler:

Güney Nef: Su içen bir boğa figürü (suya yansımasıyla birlikte çizilmiştir), meyve sepetleri ve "Scholarios Himeros" adını taşıyan bir adak yazıtı bulunur.

 

Apsis: Geniş bir kaptan (kantharos) su içmeye hazırlanan karşılıklı iki tavus kuşu ve etraflarında üzüm salkımları, keklik ve tavuk figürleri yer alır.

 

Fonksiyon Değişikliği ve Tarihlendirme: Yapı, iki inşa evresinden sonra kilise işlevini yitirmiş ve bir mezarlık alanına dönüştürülmüştür (nartheksinde. yüzyıla ait bir Hristiyan mezarı bulunmuştur)10. İlk inşa evresinin M.S. 4.-5. yüzyıllar, ikinci evresinin ise 5. yüzyıl sonu veya 6. yüzyıl başı olduğu tahmin edilmektedir.

Hadrianopolis Antik Kenti'nde tarihi kalıntılar. Dağ manzarası ve açık hava. hadrianopolis antik kenti.

Kilise C, Diğer Yapılar ve Kentin Sonu

Hadrianoupolis kent sınırları içinde, "Hamam B" yapısının 20 metre batısında yer alan Kilise C, dairesel planlı bir Roma dönemi yapısı üzerine inşa edilmiştir. Harap durumda günümüze ulaşan yapı, kuzeydoğu-güneybatı ekseninde uzanan üç nefli bazilikal bir plana sahiptir. Kilisenin M.S. 5. yüzyıldaki ilk evresinde daha büyük boyutlarda tasarlandığı, 6. yüzyıldaki ikinci evresinde ise kuzey duvarının güneye taşınarak yapının daraltıldığı anlaşılmaktadır. Yapının zemin döşemeleri Hristiyan ikonografisi açısından oldukça zengindir; apsis zemininde balık pulu motifleri görülürken, bema kısmında kantharostan çıkan üzüm salkımları arasında karşılıklı duran iki tavus kuşu, İncil yazarlarından Marcus'u simgeleyen aslan ve Lucas'ı simgeleyen boğa figürleri yer almaktadır.

Kentteki diğer dini yapılarla ilgili yürütülen jeofizik çalışmaları, Kilise B'nin 300 metre batısında kare içinde haç planlı bir yapı kalıntısını ortaya çıkarmıştır. Bu yapının, ya Azize Euphemia'ya adanmış bir martyrium (şehitlik) ya da Aziz Alypius Stylites adına yapılmış bir mausoleum (anıt mezar) olduğu düşünülmektedir. Ayrıca bu yapının hemen batısında üç apsisli bir kilise kalıntısı daha tespit edilmiştir. Bu yapının, Aziz Alypius döneminde kentte kurulan ve o dönemde kadın ve erkeklerin yakın yaşaması nedeniyle nadir görülen çifte manastırlardan birine ait ana kilise (katholikon) olduğu tahmin edilmektedir.

Hadrianoupolis, özellikle Erken Bizans döneminde (M.S. 4.-7. yüzyıllar) mimari ve dini açıdan en parlak zamanını yaşamıştır. Ancak 7. yüzyılda İmparator Heraclius döneminde bölgeyi etkileyen yoğun Arap akınları ve Sasani saldırıları sonucunda kent güvenliğini yitirmiş ve terk edilmiştir. Kazılarda ortaya çıkarılan zengin mozaikler Batı Karadeniz bölgesinde benzeri olmayan örneklerdir ve Sütuncu Aziz Alypius'un varlığı, kentin o dönemde önemli bir hac merkezi statüsü kazandığını göstermektedir.

bottom of page